Çok önemli bir konu. Mevlana bizi bir arada tutan en kıymetli değerlerimizden, mirasımızdan biri. Zaten birliğimiz bozulacağı kadar bozuldu, Mevlana'yı da kaybedersek darmadağın oluruz.
Hükûmet darbecilere, işgale direnirken, dünyaya kafa tutarken nasıl oluyor da medyaya karşı süt dökmüş kediye dönüyor, pısıp kalıyor?
12 kişilik özel tim. Amerikalı. Hepsi de Rambo gibi yapılı adamlar. Başlarındaki onlardan yaşlıca.
Aynı başlık altında bundan önce yazdığım yazıda ülkemiz Eğitim Sisteminde öğretmenlerde çokça rastladığımız olumsuz durumları halkın şikâyetlerinden örnekler vererek ortaya koymaya çalışmıştım.
Bundan önceki yazıda her ne kadar Eğitim Sistemimiz ve Kantinler başlığı altında toplumumuza etkisi bugüne kadar hiç tartışılmamış kantinler konusunu ele almaya çalışmış olsam da, hiç kuşkusuz Eğitim Sistemimizin en derin yarası ve eğitimin en önemli ayağı öğretmenlerdir.
Ülkemizde Eğitim Sistemi dediğimiz zaman bundan şikâyetçi olmayanın neredeyse olmadığını görüyoruz. Her hükûmet ya da Milli Eğitim Bakanı değiştiğinde “Eğitimde köklü değişiklik”, “Eğitim sistemimizde devrim gibi yenilikler” benzeri başlıklarla haber olan değişikler yapılıyor.
Kültürde ve düşüncede bir reform, bir atılım yapacaksak önce dilden başlamalıyız. Çünkü dili özgür olmayanın düşüncesi özgür olamaz. Düşüncesi özgür olmayansa bir kültür, bir medeniyet meydana getiremez.
Adalet ve Kalkınma Partisi AK Parti‘ye dönüşünce particilik de zuhur ediyor. AKP‘yi halkın önemli bir kısmının tercih etmesinin bir nedeni de bir ideolojiyi, bir tarafı ve aynı zamanda kökleşmiş bir particiliği temsil etmiyor olmasıdır.
Yazmak istediğim bir sürü şey var fakat neredeyse hiçbirini yazamıyorum. Kaç gündür bu da aklımdaydı, yazsam mı, yazmasam mı, yanlış mı anlaşılır, gerekli mi diye kendi kendime soruyordum.
Bugüne kadar kimseden bir şey paylaşmasını istemedim. Bunu ve aşağıda linkini verdiğim yazıyı lütfen paylaşın.
Büyük bir felaketten kıl payı kurtulduk. Allah’a binlerce şükür. Halkımızın, devlet adamlarımızın, askerimizin, polisimizin bu ihaneti nasıl bir cesaretle ve kahramanlıkla canları pahasına savundukları yazıldı, anlatıldı, gördük.
Allah bir kez daha bu şanlı millete düşmanların kıskançlık ve korkuyla göğsünü daraltan, dostların kalbine ferahlık, yüzüne sevinç veren bir destan yazmayı nasib etti.
Gelişmiş hiçbir ülkede bulunmayan tek tip kıyafet uygulamasını kaldıralım mı diye ailelere sordular da dersaneleri özel okula çevirirken, teşvik verirken niye kimseye sormadılar?
Anlamı ve hedefi önceden belirlenmiş güdümlü kelimeler dilimize yerleştiriliyor. Kültürel, düşünsel genlerimiz bu şekilde tahrip ediliyor.
Yazacak konu sıkıntısı çektiğini söyleyen köşe yazarlarına şaşıyorum. Çünkü düşünen bir insan için hayatın her anı yazacak konularla doludur. Sıkıntı olsa olsa “Hangisini önce yazsam” kısmında olabilir. Bu onların hayattan ve halktan kopukluklarından kaynaklanıyor olabilir mi acaba?
İran‘ın demokratik yolla seçilen başbakanı Muhammed Musaddık‘ı devirmeye yönelik hükümet darbesi dakikası dakikasına hesaplanmış ve aylar öncesinden hazırlıklar yapılmıştı. CIA (Operation TPAJAX) ve İngiliz istihbarat teşkilatı MI 6 (Operation Boot) hiçbir şeyi şansa bırakmamışlardı.
Geçtiğimiz kış Almanya'da bir toplantıya katıldım. Almanya'da Müslümanlar ve Hıristiyanların birbirini daha yakından tanımaları için aralarına köprü kuran ve iyi niyetli olduklarına inandığım, daha çok Almanlar ve Türkler'den oluşan küçük bir topluluktu.
Çavuşesku diktatörlüğü döneminde yaşananları ve sonrasında dahi ülke, toplum ve bireyler üzerindeki etkilerini inceleyen belgesel film.
Türküm, doğruyum, çalışkanım!.. Arka arkaya üç yalan. Bir... Yeni nesil gençlere bir bak. Türk mü? Türk müziğini bilmez. Türk'e benzer kıyafet giymez. Tarihimizi, geleneklerimizi, kültürümüzü bilmez. Yabancı hayranı.
İncil'de Hz. İsa "İnsanoğlu" olarak adlandırılıyor. Henüz birkaç ay önce keşfedilen İSON Kuyruklu Yıldızına bu adı verenler bu benzerliğin farkında mıydılar yoksa bilerek mi kurguladılar?
Eskiden bir yazıda okumuştum; bir ülkenin geri kalmışlığı kaldırımlarının yüksekliğiyle doğru orantılıymış. Yani kaldırımlar ne kadar yüksekse ülke o kadar geri demek oluyormuş.
Senelerdir bu milletin parasını ve zamanını çalan dershaneler ve dershaneciler hortumları kesiliyor diye yalanlar ve çarpıtmalarla şimdi soydukları milletin aklını karıştırmaya çalışıyor.
Adam evinin kapısının yanına bir tabela asmış şöyle yazıyor: “Medyum Ömer”. Yan tarafına da vergi levhasını koymuş.